Sanat
İnsanı icat edilmiş bir kavram olarak düşünmek kulağa hala alışılmışın dışında gelmektedir. Fransız düşünce tarihçisi Michel Foucault, 1966 yılında yayınladığı kelimeler ve şeyler kitabının son satırlarını bu fikre adamıştır. Her yeni ve büyük felsefi ve bilimsel kavramın ardında bir paradigma değişimi kendimizi ve dünyamızı anlayabilmek üzere öne sürdüğümüz kategorileri farklı olanlarıyla anlamlaştırmamızın altında yatıyor. Antik dönemlerde sanatı basitçe doğayı taklit edip, daha önce mevcut olmamış bir şeyi varlığa getirebilmekten ibaret. Doğa var olmanın vücut bulduğu, üzerinden ve aracılığıyla sanatın gerçekleştiği bir mecraydı tıpkı insan gibi. Eylemlerinin gelecek formunu öncesinde zihninde hayal eden bir zihnin fikirlerinden doğan ve çoğu zaman bu fikirlere teslim olması sanatsal deneyimle pek uyum içinde sayılmazdı.
Bilgi Birliği (Facebook, Microsoft, Google, IBM, Amazon)
2016 yılının eylül ayında Facebook, Microsoft, Google, IBM, Amazon bir araya gelerek yapay zeka konusunda bir işbirliği yapma kararına vardılar. Buna göre silikon vadisinin beş devi kamuoyunu yapay zeka çalışmaları konusunda bilgilendirecek ve geleceğe yönelik bazı standartlar tesis edecek. İşbirliğinin kapsamında, araştırmalar, en iyi pratiklerin önerilmesi, insanlar ve yapay zeka sistemler arasındaki olası iişbirlikleri ve etik sorunların tartışılması olacağı gibi, kurumsal ve kurumsal olmayan temsilciler, STK yetkilileri ve akademisyenler de bu iş birliğine katılabilecek. Apple ya da Elon Musk sahibi olduğu herhangi bir şirketin bu kutsal ittifaka katılmayışı akıllarda soru işaretleri uyandırsa da, insanlığın bilgisini büyük bir zeka da toplama projesi başlı başına heyecan vericiydi.
Kullanıcılardan elde edilen yazılı ve görsel bilgi parçacıkları sayensinde yeni bir zeka üretme konusunda google, jorge louis borgesin sonsuz bir kütüphane tasviri verdiği öyküsündeki babil kütüphanesi gibi işlev görmesi itibarıyla, diğer şirketlere nazaran epey avantajlı durumda. Elinde çok fazla kullanıcı bilgisi mevcut olduğu gibi Facebook, Maps, Tinder ve Instagram gibi sosyal ağlar sayesinde elde ettiği verilerle insani davranış algoritmalarını oluşturabiliyor. Google yapay zeka projesi DeepMind ise kendi kendine öğrenebilen ve yapay nöronları arasında kendi kendine bağlantılar üretebilen bir sistem. Yapay zeka çalışmalarının sanatla kesişmesi ise çok sürmedi zira DeepMind, DeepDream ile sanatsal yargının nesnesi olabilecek imgeler üretmeye başladı.
Anroidlerin Düşleri
1982 tarihli bir film olan Blade Runner kavramsal şemasını ve ilhamını veren 1968 tarihli Philip K. Dick öyküsü ile harmanlandı bu öykü Androidler elektrikli koyun düşler mi? yazıldığından bu yana, yapay zeka sistemlerinin rüyalarında neler görebileceklerini, onlar için beş duyu üzerinden ilişki kurulan fiziksel dünyanın ötesine geçebilmenin ne anlama gelebileceğini tartışıyoruz. Son yıllarda ise görüyoruz ki androidlerin rüyalarını yalnızca kabolara ve enerji kaynaklarına bağlı elektrikli objeler değil, gayet sıradan ve doğal nesneler de süsyelebiliyor.
DeepMind sanatsal çalışmalarını temsil eden DeepDream, Google görsel aramalarda kullanılan nöron network ile oluşturulan bir kod ve DeepMind gösterilen imgelerin ardından yapay zekanın uykuya dalması ve maruz kaldığı milyonlarca imgeyi piksel piksel tarayarak, sonrasında algoritmalardan oluşan bir rüya görmesi sonucu ortaya çıkıyor. DeepDream yapay atolyesinden çıkan sonuçları görsel bir gürültü ya da iki boyutlu nesnelerin üst üste yığılmasından oluşan bir kalabalık olarak tanımlayanlar olduğu gibi dikkate değer bulanlar da var
Geçtiğimiz şubat ayında Google San Francisco galerilerinden birinde açık artırma düzenleyerek DeepDream çalışmalarını ilgililerle buluşturdu. Vicent van Gogh gibi ressamların eserlerinden de izler taşıyan ve kağıt üzerine basılan görseller arasında bazıları 8 bin dolardan alıcı buldu. Google birkaç aydır da yapay zeka deneyleri ismini verdiği bir web sitesinde machine learning süreçlerini hızlandıracak araçlar üzerine çalışıyor. Site ziyaretçileri burada bir dizi machine learning tekniği kullanan programların tadını çıkarırken, aynı zamanda da yapay zeka sistemlerinin gelişimine katkıda bulunuyor.
